Kurucu Ortaklar

Giriş

Galenos Yayınevi’ni 1997’de kurarken yalnızca bir yayınevi inşa etmedik; Türkiye’nin akademik yayıncılık anlayışına yön verecek kalıcı bir yapı kurma sorumluluğunu da üstlendik. Akademik yayıncılık, basım/dijital aktarımın ötesinde; bilimsel dürüstlük, bilgiye evrensel erişim ve insanlığa fayda üretme ideallerinin kesişim alanıdır. Yayınevimizi bu vizyonla şekillendirdik.

Kurumsal yapıların ruhunu kurucularının değer dünyası belirler. Galenos’un yayıncılık anlayışı; akademiye saygı, bilginin evrenselliğine bağlılık, toplumsal sorumluluk ve sürdürülebilir kalite esaslarına dayanır. Yayıncılığı “iş” değil, “misyon” olarak gördük ve tüm kararlarımızı bu felsefeyle aldık.

Kuruluş Hikâyemiz

Galenos’un doğuşu, Türkiye’de akademik yayıncılığın kurumsallaşmasında bir dönüm noktasıdır. 1990’ların sonunda dergiler çoğunlukla gönüllü çabalarla yayımlanıyor; süreçler sistematik değildi. Öne çıkan sorunlar:

• Online makale sisteminin ve internet kullanımının yaygın olmaması,

• Yayımcı–editör–yazar arasında sağlıklı iletişim kurulamaması,

• Yayın sürekliliğinin sağlanamaması,

• İçeriğin bilimsel/teknik standartlara uymaması,

• Uluslararası görünürlüğün sınırlı kalması,

• Yazar–hakem–editör iletişiminin sistemsiz işleyişi,

• Etik ilkelere dayalı süreçlerin işletilememesi.

Bu tabloyu dönüştürecek bir model aradık. Amacımız; yalnızca yayımlamak değil, bilimsel yayıncılığı sistemleştirmek, uluslararası standartlara taşımak ve Türkiye’nin akademik görünürlüğünü yükseltmekti. İlk dergilerle başlayan yolculuk, bugün uluslararası endekslerde yer alan çok sayıda dergiye evrildi. Her kararımızda “Bu yayın, bilime, topluma ve geleceğe nasıl katkı sağlar?” sorusu yol gösterici oldu.

Akademik Yayıncılıkta Vizyonumuz

Bir şirketi var eden yalnızca organizasyon şeması değil, dünyayı algılama biçimidir. Galenos’un vizyonu; içerik üretimini aşarak akademik değerlerin sürekliliğini güvence altına alan bir kültür inşa etmektir. Yayınladığımız her makale, bilimsel birikimin sürekliliğini ve araştırmanın itibarını temsil eder.

Vizyonumuzu şekillendiren ilkeler:

• İlkeli Yayıncılık: Yalnız yayımlanabilirliğe değil, etik güvenilirlik ve metodolojik sağlamlığa odaklanan denetim anlayışı.

• Yayına Değer Katma: Basımın ötesinde; konsept geliştirme, uluslararasılaşma, etki değeri ve saygınlık inşasında stratejik ortaklık.

• Akademik Ekosistem: Yazar–hakem–okuyucu–editör ilişkisini süreçsel olduğu kadar kültürel bir etkileşim zemini olarak görmek.

• Topluma Katkı: Sağlık ve bilimle ilgili içerikleri en erişilebilir, güvenilir ve güncel formatlarda kamuya sunmak.

• Sürekli Gelişim: Değişen ihtiyaçlara göre stratejileri güncellemek ve dijital dönüşüme öncülük etmek.

Bu vizyon, günlük operasyonların ötesinde derin bir liderlik anlayışı gerektirir ve yayınevinin tüm karar yapısına entegredir.

Sektörel Boşluklar ve Dönüşüm İhtiyacı

1990’larda Türkiye’de akademik yayıncılık gönüllülük temelli yürütülüyor; profesyonel teknik ekip, standart editoryal süreç ve sürdürülebilir altyapı eksikliği yaşanıyordu. Dünya ise kaliteyi belirleyen sistemlere çoktan entegre olmuştu. Bu fark yalnızca uluslararası dolaşımı azaltmadı; Türkiye’de üretilen bilginin görünürlüğünü de sınırladı. Biz bu tabloyu bir sonuç kadar bir sorumluluk olarak okuduk ve boşluğu dolduracak vizyonla yola çıktık.

Neden Galenos?

Kuruluş felsefemiz “yayıncılık yapmak”tan çok “yayıncılık modelini değiştirmek”tir. Şu sorular bize yön verdi:

• Bilim insanlarının yazılarını yayımlamak neden zordu?

• Neden sayılar aksıyor, yazarlar yanıt alamıyordu?

• Neden Türkiye kaynaklı yayınlar dizinlerde görünür olamıyordu?

Yanıtımız, tekil çözümler değil sistem kurmaktı: sistematik iş akışları, uzman ekip yapılanmaları, editöryal araçlar ve sürekliliği sağlayan organizasyon modelleri. Galenos, Türkiye’de akademik yayıncılığın yalnız aktörü değil, dönüşüm liderlerinden biridir. Yayını bir “son ürün” değil, etki süreci olarak ele aldık; politikalar, hakemlik, dizgi, dil kontrolü, dijital erişim, açık bilim ve endeks stratejilerinde yenilikçi çözümler üretmeye devam ediyoruz.

Krizler kaçınılmazdır; önemli olan verilen yanıttır. Etik sorunlar, yazar anlaşmazlıkları, bilimsel itirazlar ve indekslenme zorluklarında benimsediğimiz ilke seti:

• Kurumlar değil, ilkeler kazanır.

• Şeffaflık ve hesap verebilirlik esastır.

• Editöryal özerklik korunur, desteklenir.

• Tüm paydaşlar bilgilendirilir; çözüm ortaklaşa geliştirilir.

Bu yaklaşım, yönetimin yalnızca idari değil; etik ve kültürel sorumluluk taşıdığını somutlar.